Ana içeriğe atla

Banyo Yapmayı Sevmeyen Zubi


Banyo Yapmayı Sevmeyen Zubi

Bir varmış, bir yokmuş… Tertemiz, rengârenk bir köyde Zubi adında sevimli bir çocuk yaşarmış. Zubi, arkadaşlarıyla buluşmayı, oyunlar oynamayı ve eğlenceli vakit geçirmeyi çok severmiş.


Bir gün banyo yapma vakti geldiğinde Zubi içini çekmiş ve homurdanmış:

“Neden hep banyo yapıyorum ki? Ben suyu da, köpüğü de hiç sevmem! Artık yıkanmayacağım!”


O günden sonra Zubi, banyo yapmayı bırakmış. Ertesi gün her zamanki gibi okula gitmiş, derslerini dinlemiş ve arkadaşlarıyla oynamış. Ama akşam eve döndüğünde yine yıkanmamış.


Günler geçtikçe arkadaşları, Zubi’nin yanına yaklaşamaz olmuş. Bir gün, dayanamayıp ona sormuşlar:

“Zubi, ne oluyor? Üzerinden kötü bir koku geliyor! Sen neden banyo yapmıyorsun?”


Zubi omuzlarını silkmiş:

“Banyo yapmaktan nefret ediyorum!”


Arkadaşları bu durumu öğretmenlerine anlatmaya karar vermiş. Öğretmen, Zubi’ye anlayacağı bir şekilde ders vermek istemiş ve ona bir çiçek uzatmış.


“Zubi, bu çiçeğe bir hafta boyunca çok iyi bakmanı istiyorum. Bir çiçeğin büyümesi için nelere ihtiyacı olduğunu biliyorsun, değil mi?”


Zubi heyecanla çiçeği almış ve eve götürmüş. Onu odasının en güzel köşesine yerleştirmiş, her gün konuşmuş, güneşe koymuş ama su vermeyi hiç aklına getirmemiş.


Bir hafta sonra çiçek solmaya başlamış. Zubi panikle öğretmeninin yanına koşmuş:

“Öğretmenim, bu çiçeğe çok iyi baktım! Onunla konuştum, güneşe koydum ama yine de soldu. Neden böyle oldu?”


Öğretmen gülümsemiş ve Zubi’nin omzuna dokunmuş:

“Zubi, her canlı büyüyüp sağlıklı kalabilmek için suya ihtiyaç duyar. Bu çiçek de su olmadan yaşayamazdı. Sen ona su vermedin ve soldu. Aynı şey senin için de geçerli… Eğer sen de suyla temizlenmezsen, vücudun sağlıklı olmaz. Ama banyo yaptığında tertemiz olur, mis gibi kokarsın!”


Zubi o an öğretmeninin ne demek istediğini anlamıştı. Eve gider gitmez bol köpüklü, mis gibi kokan bir banyo yapmıştı. Gerçekten de kendini çok enerjik ve mutlu hissetmişti!


O günden sonra hem çiçeğini hem de kendini asla susuz bırakmamış!


Ve böylece, Zubi’nin suyla barıştığı bu masal burada bitmiş.


SON

Ana tema: kişisel hijyen ve suyun vücudumuzdaki önemi. Her canlının bügüyüp sağlıjlı kalması için suya ihtiyacı vardır

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Aç Gözlü Maymun Çiko

  Aç Gözlü Maymun Çiko Bir varmış, bir yokmuş… Geniş gökyüzünün altında, yemyeşil ve huzur dolu bir orman varmış. Bu ormanda yaşayan hayvanlar, doğanın güzelliğinin tadını çıkararak mutlu mesut yaşarlarmış.Günlerden bir gün, yaramaz maymun Çiko ormanda bir o yana bir bu yana zıplayarak dolaşıyormuş. Tam bir ağacın dalından diğerine atlarken yerde kocaman, devasa bir meyve görmüş. Daha önce hiç böyle bir meyveyle karşılaşmamış. Ne kokusunu biliyormuş ne de tadını… “Bu meyve gerçekten güzel mi acaba?” diye düşünmüş Çiko. Eğer tadı güzelse, onu taşımaya değer bulacakmış. Ama eğer beğenmezse bu kocaman meyveyi taşımaya hiç zahmet etmeyecekmiş.Meyvenin kabuğuna dokunmuş. Sert olduğunu fark edince biraz tereddüt etmiş. “Bu kadar sert bir şeyin içi güzel olabilir mi?” diye düşünmüş. Yine de merakına yenik düşerek meyveyi kaldırmış ve tüm gücüyle yere atıp parçalamış. Meyve çatlamış ve içi ortaya çıkmış. Çiko gözlerine inanamamış! İç kısmı kıpkırmızı ve çok sulu görünüyormuş. Biraz daha ya...

Hoppa ve Birikimin Gücü

  Hoppa ve Birikimin Gücü Bir varmış, bir yokmuş… Ormanda neşeli mi neşeli, macera dolu günler geçiren Hoppa adında bir gergedan yaşarmış. Hoppa, gezmeyi, alışveriş yapmayı ve para harcamayı çok severmiş. Her harçlık aldığında hiç düşünmeden canı ne isterse onu alır, parayı nasıl harcadığını bile fark etmezmiş. Bir gün Hoppa yine heyecanla markete gitmiş. Raflardaki birbirinden renkli ve güzel şeyleri görünce kendini tutamamış; yeni bir kalemlik, birkaç defter ve bir sürü abur cubur almış. Poşetleri kucaklayıp mutlu mesut yola koyulmuş. Tam o sırada arkadaşı karşıdan geliyormuş. “Hoppa, nereden geliyorsun? Yine neler aldın bakalım?” diye sormuş merakla. Hoppa heyecanla poşetlerini açıp göstermiş: “Bak, şu güzel kalemliği aldım! Birkaç defter ve biraz da atıştırmalık aldım!” Arkadaşı kaşlarını kaldırıp şaşkınlıkla sormuş: “Ama Hoppa, senin zaten bir kalemliğin var, hem defterlerin de dolu dolu! Bunları gerçekten ihtiyacın olduğu için mi aldın?” Hoppa bir an duraksamış. Düşünmüş… ve ...

Kahraman Puki

  Kahraman Puki Bir varmış, bir yokmuş… Güzel bir ormanda, küçük bir kaplumbağa yaşarmış. Adı Puki’ymiş. Puki’nin tek bir hayali varmış: Kahraman olmak! Bir gün, Puki arkadaşıyla çay içmeye gitmeye karar vermiş. Yolun ortasında, hızlı mı hızlı Tavşan Lama’yla karşılaşmış. Biraz sohbet ettikten sonra, Puki içini dökmüş: “Keşke senin kadar hızlı olabilsem! İşte o zaman bir kahraman olur ve herkesi kurtarırdım.” Tavşan Lama ise kahkahayla gülmüş: “Hiç kaplumbağadan kahraman olur mu? Sen çok yavaşsın!” Bu sözler Puki’yi çok üzmüş. En yakın arkadaşının bile ona inanmaması moralini bozmuş. Yavaş adımlarla yoluna devam etmiş ve arkadaşının evine varmış. Ama içi hâlâ buruktu. Arkadaşı, onun üzgün olduğunu fark edince sormuş: “Ne oldu Puki? Neden bu kadar mutsuzsun?” Puki iç çekerek anlatmış: “Ben kahraman olmak istiyorum ama çok yavaş olduğum için herkes benimle alay ediyor. Asla kahraman olamayacağımı söylüyorlar.” Arkadaşı ise gülümseyerek ona bakmış ve şöyle demiş: “Nereden biliyorsun? ...